Özet:
Sığırlarda abomasumun sola deplasmanı vakalarının cerrahi tedavisinde laparoskopik esaslı tekniklere başvurulması, belirgin üstünlükleri nedeniyle giderek yaygınlaşmaktadır. Gerek iki gerekse tek aşamalı laparoskopik abomasopeksi uygulayabilmenin ön koşulu, desüfle edilen abomasumun kendiliğinden replase olmasıdır. Desüfle edilen abomasumun replase olup olmayacağının ya da ne kadar sürede replase olacağının önceden bilinmesi, sola deplasmanlı bir sığırın cerrahi tedavisi planlanırken, laparoskopik veya laparotomik tekniklerden hangisinin tercih edileceği yönünden önemli bir bilgi olabilir. Bu araştırmada; laparoskopik abomasopeksi işlemi sırasında kayıt edilen desüflatif replasman süresi ile preoperatif dönemde toplanan klinik ve biyokimyasal bulgular arasında, replasman süresini önceden tahmin etmeye yardımcı olabilecek korelasyonların bulunup bulunmadığı araştırıldı. Sola abomasum deplasmanı bulunan 20 Holstein ineğe tek aşamalı laparoskopik abomasopeksi uygulandı. İşlem öncesinde klinik ve biyokimyasal veriler ile işlem sırasında kaydedilen desüflatif replasman süresi arasında korelasyon analizi yapıldı. İneklerin tümünde deplase durumdaki abomasumun, laparoskopik desüflasyonu takiben, süresi değişkenlik gösterse de (ortalama 113+-49.9 sn‟de) replase olduğu izlendi. Replasman süresi ile vücut kondisyon skoru (r = -0.465) ve su tüketimi (r = -0.466) verileri arasında negatif bir korelasyon bulunduğu saptandı (p<0.05). Vücut ısısı, rasyonda silaj varlığı, dışkılama varlığı, dışkı kıvamı ve ping sesinin yeri ile replasman süresi arasında ise zayıf ve istatistiksel yönden anlamlı
olmayan (p>0.05) bir korelasyon belirlendi. Serum kalsiyum, potasyum, klor, sodyum ve glikoz seviyeleri ile abomasal replasman süresi arasında bir ilişki bulunmadı. İneklerde su tüketimi arttıkça replasman süresinin azalması yönündeki ilişkinin, çok su tüketen ineklerde abomasumun daha ağır olmasından ve dolayısıyla yer çekimi etkisine daha kolay maruz kalmasından kaynaklanabileceği düşünüldü. Vücut kondisyon skoru yükseldikçe desüflatif replasman süresinin azalması şeklindeki diğer korelasyonun ise; depo yağ miktarı yüksek ineklerde intraabdominal boşluk hacminin daha az olmasından ve dolayısıyla abomasumun daha fazla dilate olamaması nedeniyle replasman süresinin kısalmasından kaynaklanabileceği varsayıldı.