Özet:
Türkiye ekonomisi finansal serbestleşme politikalarını uygulamaya koyduğu
1980 yılından itibaren belirli dönemde finansal krizlerle sarsılmıştır. Bu krizler finansal
sektör, reel kesim ve kamu tarafından kaynaklanmıştır. 2001 yılında yaşanan bankacılık
krizi sonrasında IMF ile yapılan anlaşma sonrası Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı adı
altında bir dizi yapısal reform gerçekleşmiştir.
Bu çalışmada Güçlü Ekonomi Geçiş Programı öncesinde ve sonrasında Türkiye
ekonomisinde oluşan gerçekleşmeler ele alınmıştır. Ayrıca program kapsamında
çıkartılan stratejik yasaların uzun vadede yansıması değerlendirilmiştir.
Yapılan çalışmalar sonucunda Ülke ekonomisi program sonrasında kamu
maliyesi alanında bir disiplin sağlamış olsa da son dönemde Hazinenin kefil olduğu
yada garanti verdiği projeler uzun vadede bütçe üzerinde yük oluşturmaktadır.
Program öncesinde dış borcun üstlenicisi kamu sektörü iken program sonrasında
ve devamında özel sektör ciddi döviz borcu içine girmiştir. 2018 yılı sonunda
GSYH’nın yaklaşık yarısı kadar dış borç yükümlülüğü bulunmaktadır. IMF tarafından
çıkarılması istenen şeker ve tütün kanunun uzun vadede tarım sektöründe verim ve
istihdam kaybına neden olduğu gözlemlenmiştir.
Çalışmada Türkiye ekonomisinin büyüme, enflasyon, işsizlik verileri
yorumlandığında program sonrasında bir miktar iyileşme gözükse de son dönemde
yüksek enflasyon, çift haneli işsizlik ve düşük büyüme sorunlarıyla karşı karşıya
kalmıştır.