Açıklama:
Arkeolojik alanlar, kazıları yapılmadan veya kazıların tamamlanmasından sonra birçok nedenle tahribata uğrayabilmektedir. Bu tahribatları en temel şekilde insan ve doğa kaynaklı olarak sınıflandırabiliriz. Ülkemiz için sahip olduğu anlam dışında uluslar arası alanda da ortak bir değer olan arkeolojik mirasın korunarak gelecek nesillere aktarılması önemli bir durum arz etmektedir. Arkeolojik kalıntılar içinde özelikle tarih öncesi dönemi temsil eden kalıntıların malzemesinin hassaslığı sebebiyle korunması zorluklara sebep olmaktadır. Bunun dışında koruma, sergileme ve sürekliliğin sağlanması çeşitli sorunları barındırmaktadır. Ülkemizde arkeolojik mirasın korunması Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yetki alanıdır. Dayanağı ise 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ve ilgili düzenlemelerdir.  Aynı zamanda taraf olunan uluslar arası belirleyiciler bulunmaktadır. Erken Neolitik’ten Orta Tunç Çağı’na kadar uzanan kültürel sürekliliği ve buluntularıyla Anadolu tarihöncesine önemli katkılarda bulunan bir yerleşme olan Bademağacı Höyüğü’nde yapılan kazılarla açığa çıkartılan mimari kalıntıların yerinde korunarak sürekliliğinin sağlanması tüm tarihöncesi yerleşmeler için geçerli olan sorunları beraberinde getirmektedir.